30 Nisan 2008 Çarşamba

Teknoloji ve Tasarım Dersi Programı Bilimsel mi?

alıntıdır.
İHTİSASI TEKNOLOJİ VE TASARIM OLMAYAN KOMİSYONCA GELİŞTİRİLMİŞ İLKÖĞRETİM TEKNOLOJİ VE TASARIM PROGRAMI NE KADAR BİLİMSEL!

Bu yazı İş Eğitimi öğretmenleri tarafından yeni teknoloji ve tasarım dersi öğretim programını değerlendirmek amacıyla yazılmıştır. Bilimi kafa üstü diken bir anlayışla hazırlanan bu programla ilgili, belirli çarpıcı bilgilere ulaşabileceğinizi umuyoruz.

İlköğretim okulu Teknoloji ve Tasarım dersi öğretim programının giriş bölümünde, bu programa niçin ihtiyaç duyulduğu ve içeriği kuramsal olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama yapılırken Teknoloji ve Tasarım eğitiminin genel doğasına uygun olarak ihtiyaç ve koşulları tanımlama, bunlar için yaratıcı çözümler getirme, tasarlama ve üretme becerisi kazandırma bir süreç olarak verilmiştir. Teknolojinin tanımında ise yine bu etkinlik bir süreç olarak belirlenmiştir. Teknoloji ve Tasarım eğitimi de genel olarak bu süreci öğrenciye yaşatmayı amaçlar. Ancak öğretim programının girişinde verilen bu kuramsal yaklaşım, programın geneliyle tutarsızlık taşımaktadır. Çünkü dünyadaki genel eğitim sistemlerinde teknoloji ve tasarım dersi öğretim programları bir süreç tasarımı olarak yapılandırılır. Bu süreç ise ihtiyaçları belirleme, tasarım geliştirme, tasarımı ürüne dönüştürme ve değerlendirme olarak tanımlanmıştır. Geliştirilen öğretim programının girişinde bu kuramsal yaklaşım oldukça yetersiz olarak yer almasına rağmen, içeriğin yapılandırılmasında kullanılmamıştır. Verilen kuramsal yaklaşımla programın yapısal anlayışı birbiriyle örtüşmemektedir.

Dünyada genel eğitime yönelik Teknoloji ve Tasarım programlarının geliştirilmesinde, akademik anlamda kabul görmüş iki temel standart kullanılmaktadır. Hemen hemen tüm gelişmiş ülkeler bu iki standart yaklaşımdan birini kabul ederek Teknoloji ve Tasarım programlarını düzenlenmektedir. Ancak her iki yaklaşımında ortak noktası, teknolojik tasarım sürecinin öğretim programına uygulanmasıdır. Bunun için uluslararası akademik kuruluşlar olan ITEA (Uluslararası Teknoloji ve Tasarım Birliği), DATA (Teknoloji ve Tasarım Birliği), IDATER (Uluslararası Teknoloji ve Tasarım Eğitimi Araştırmaları Birliği) gibi kuruluşların yayınları incelenebilir. Örneğin Birleşik Krallığa bağlı ülkeler DATA’nın geliştirmiş olduğu temel standartlara göre öğretim programlarını geliştirirken USA, Hollanda, Almanya’nın bazı eyaletleri, İsrail, Kanada vb. ülkeler ise ITEA’nın standartlarını temel almaktadır. Yine IB okulları da İTEA’nın verilerine göre Teknoloji ve Tasarım öğretim programlarını geliştirmiştir. Mevcut kabul edilmiş olan Teknoloji ve Tasarım öğretim programı bu standartları uygun olmadığı gibi ismiyle içeriği de birbiriyle örtüşmemektedir.

Teknoloji ve Tasarım dersi dünyada belki de genel eğitimde ortak standardı oluşturulmuş birkaç dersten biridir. Bu ders ilköğretim düzeyinde Teknoloji ve Tasarım (Design And Technology) ve ICT (Bilgi İletişim –Bilişim-Teknolojisi) iki alana ayrılmıştır. Bu iki alanında ortak amacı insanlığın dünya yüzeyinde teknoloji ve bilişim okuryazarlığına sahip olarak ortak bir dili, kültürü ve beceriyi oluşturmalarını sağlamaktır. Görülüyor ki yeni ilköğretim okulu program çizelgesinde bilişim okuryazarlığı dünyanın neredeyse bırakmış olduğu IT (bilgisayar teknolojisi) ile sınırlı kalmış, teknoloji okuryazarlığı ise bu yeni öğretim programıyla tamamen genel eğitimden dışlanmıştır. Oysaki İl Bilgilendirme Toplantılarında Teknoloji ve Tasarım Dersi Program Komisyonun, programın en büyük dayanağını oluşturduğunu iddia ettikleri Türkiye’nin 2023 vizyonunda bu iki hedef vardır. Ancak görülüyor ki ilgili komisyon bu hedefi anlamaktan uzak kaldığı gibi uluslararası standartları öğretim programına yansıtmaktan da uzak kalmıştır.

Öğretim programının yapısı tanıtılırken Düzen, Kurgu ve Yapım gibi Teknoloji ve Tasarım süreciyle ilgili olmayan bir kuşak anlayışının benimsendiği belirtilmiştir. Ancak bu kuşak yaklaşımı uluslararası kabul edilmiş teknolojik tasarım sürecini kesinlikle yansıtmamaktadır. Düzen kuşağında verilen etkinlikler Teknoloji ve Tasarım eğitiminden farklı bir disiplin olan sanat eğitimi disiplinini içeren etkinlikleri kapsamaktadır. Ancak bu yaklaşım bile sanat eğitimi için eksik ve yanlıştır. Kaldı ki ilköğretim çizelgesinde sanat eğitimi disiplinini içeren Görsel Sanatlar ve Resim İş gibi iki ders mevcuttur. Bu anlamda neden farklı bir disiplin olan Teknoloji ve Tasarım eğitimi kendi anlayışından uzaklaştırılıp sanat eğitimi anlayışına evrilmeye çalışıldığı anlaşılamamaktadır. Teknoloji ve Tasarım eğitiminin temel yaklaşımı, bireyi içinde yaşadığı teknolojik dünyada ki yerini teknoloji okuryazarı olarak anlamasını sağlamak ve teknoloji üretir yeterliğe ulaştırmaktır. Bu amaçla bireyin teknolojik süreçleri özümsemesi, teknolojiyi üretmenin araçlarını bilerek teknolojik dünyaya katkı yapması gereklidir. Oysa Teknoloji ve Tasarım eğitimi öğretim programında teknolojik süreçlere ilişkin kavramlar yerine mekan, yüzey, birim, ritim gibi sanat eğitimi kavramlarına yer verilmiştir. Bu kavramlarla öğrencilerin programın girişinde verilen teknolojik süreçleri nasıl etkinleştirecekleri ve nasıl teknoloji üretme yeterliliğine ulaşacakları büyük bir soru işaretidir. Ayrıca her sınıf düzeyinde uygulanması düşünülen kuşakların içerik olarak birbiriyle ilişkisiz ve bağımsız olması teknolojik bir ürünün tasarımlanma sürecini de kesintiye uğratmaktadır. Düzen kuşağında öğrenciler sanat eğitimi kavramlarını (eksik olarak) öğrenmekte, kurgu kuşağında öğrenciler düzen kuşağında öğrendikleriyle ilgisi olmayan bir etkinlikle düşündükleri sorun veya belirledikleri ihtiyaçlara göre (ki bu etkinliklerin nasıl yapılacağı dahi programda eksiktir) yeni düşünceler geliştirmekte, yapım kuşağında ise öğrenciler yine kurgu ve düzen kuşağında öğrendiklerinden tamamen bağımsız ürünler yapmaktadırlar. Hâlbuki teknolojik tasarım süreci bir bütün olarak işlerlik kazandırıldığında bir değer taşır. Çünkü gerçek dünyada endüstriyel tasarımcılar bir soruna veya ihtiyaca yönelik geliştirecekleri ürünleri bütüncül bir yaklaşımla ve bir süreç içerisinde önce tanımlayarak, sonra tasarımlayarak üretime dönüştürürler. Bu sürecin kesintiye uğratılması tasarıma yönelik etkinliklerin gerçekleştirilmesine engel olacaktır.

Birbirinde bağımsız ve içerik olarak da birbirini tamamlamayan ve temel oluşturmayan kuşak yaklaşımıyla teknolojik tasarım sürecinin gerçekleştirilmesi olanaksızdır. Dünyadaki Teknoloji ve Tasarım eğitimine yönelik hiçbir akademik kaynakta eşi ve benzeri olmayan bu yaklaşım, komisyonun bilimsel verilerden ve bu alandan ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Bu kuşak yapısıyla programın özellikleri kısmında verilen, öğrencilerin öz güvenlerini geliştirme, yaratıcılıklarını harekete geçirme gibi anlayışların oluşturulmasına da olanak yoktur. Çünkü öğrenci geliştirdiği herhangi bir düşünceyi somut bir ürüne dönüştürerek geçerliliğini değerlendirebilmek için yapım kuşağını bekleyecek, yaptığı tasarımın eksikliklerini, bilimsel değerini göremediği için öz güveni sarsılacak, yaratıcılığı kesintiye uğrayacaktır. Ayrıca hiçbir tasarımcı tanımlanmış bir teknolojik ihtiyaç olmadan bu gün ne tasarlayım diye yola çıkmaz. Teknolojik tasarım süreci bilimsel ve teknolojik verilere dayanan planlı bir süreçtir. Bu planlı sürecin bilimsel ilkeler ve teknolojik kavramlara sahip olunmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ne yazık ki geliştirilen öğretim programı bu bilimsel ilke ve teknolojik kavramları içermemekte, Teknoloji ve Tasarım eğitimine ilişkin hiçbir standardı kapsamamakta ve bilinen bütün anlayışları tersyüz etmektedir. Öğretim programında tasarımla-icat, tasarımcıyla-mucit ve teknolojiyle-sanat eğitimi tamamıyla birbirine karıştırılmıştır. Bunun nedeni öyle gözüküyor ki uluslararası literatürü bilmeyen bir komisyonla çalışılmış olması, alan uzmanlarının dışlanması, akademik çevrelerden görüş alınmaması ve alan öğretmenlerinin işin dışına itilmesinden kaynaklanmıştır. Çünkü programın girişinde verilen isimlerin Teknoloji ve Tasarım eğitimiyle ilgili bir akademik çalışmaları bulunmamakta (il bilgilendirme toplantısında ilgili komisyondan edinilen bilgiye göre), programın sonunda verilen kaynakça ise bu alanla ilgili literatürü kapsamamaktadır.

Düzen kuşağında verilen etkinlikler; kaynakçadan, ilgili komisyonun il bilgilendirme toplantılarındaki aktardıklarından ve yapılan karşılaştırmadan anlaşıldığına göre Nevide Gökaydın’ın Temel Sanat Eğitimi, Eğitimde Tasarım ve Görsel Algı kitabından aynen resimleriyle birlikte alınmıştır. Adı Teknoloji ve Tasarım olan programın içeriği bir sanat eğitimi kitabından kopyalanarak oluşturulmuştur. Üstelik bu anlatımlardaki belirli bilgiler temel fizik kurallarına da aykırıdır. Bu çalışmalar Teknoloji ve Tasarım eğitiminin tabanı olamayacağı gibi bilimsel eksiklik ve yanlışlarıyla da sanat eğitiminin de tabanı olmaktan uzaktır. Nevide Gökaydın’ın kitabında yer alan kâğıt çalışmaları 1970’li yıllarda ilköğretim okullarında uygulanan elişi (craft) çalışmalarını yansıtmaktadır. Esasen Türk milli eğitiminde 1970’lerin ortalarından 83 yılına kadar bu elişi konuları yine Nevide Gökaydın’ın yazdığı MEB yayını olan İş ve Teknik kitabı ve programıyla birlikte İş Bilgisi adlı dersle uygulanmış ve başarısız olmuştur. Dünyanın 70’li yıllarda bıraktığı 80’lerin başında Teknoloji ve Tasarım anlayışına geçtiği ve bugün teknolojik tasarım sürecini uyguladığı göz önüne alınırsa, denenmiş ve başarısız olduğu görülmüş elişi çalışmalarına geri dönülmüş olması acı vericidir. Üstelik bunun sanat eğitimi adlı bir kitaptan aynen kopyalanarak programmış gibi sunulması da Milli Eğitim Bakanlığının eğitime bakış açısını ve uzmanlarının yeterliliğini göstermesi açısından üzüntü vericidir.

Düzen kuşağında yer alan külah yapımı, kibrit çöplerini birleştirme gibi etkinliklerle (günümüzde Sanat Eğitimi alanındaki akademisyenler tarafından dahi kabul görmemektedir) öğrencilerin hangi amaca ulaşacakları ne tür bir beceri kazanacakları, teknolojik kavram ve ilkelere nasıl sahip olacakları, nasıl teknoloji üretecekleri, kısacası teknoloji okuryazarlığı niteliklerine nasıl sahip olacaklarının anlaşılması mümkün değildir. Bu ilkel elişi ve günümüz için geçerliliği kalmamış çalışmalarla öğrencilerin oyalanacak olması üzücüdür. Ayrıca bu külaha, kağıt katlamaya vb. etkinliklere yönelik verilen kazanımlarda ki bahsedilen teknolojik değere öğrencilerin nasıl ulaşacağı da belirsizdir. Herhalde kazanımlarda yer alan öğrencinin paylaşacağı sorun ve kaygılardan, külahları birbirine neyle ve nasıl yapıştıracağını anlamak gerekecektir. Çünkü bu çalışmalarla öğrencinin başka karşılaşacağı bir sorun gözükmemektedir. Kâğıtları devamlı katlayarak yapılan çalışmalarda ise doğayı, yaşamı ve kendini farklı açılardan değerlendirme kazanımına öğrencinin nasıl ulaşacağını da anlamak mümkün değildir.

Kurgu kuşağında öğrencilerin meraklarını, hayallerini, düşüncelerini ifade ederek çözüme ulaştırması beklenen birer sorun olduğu kazanım olarak ifade edilmiştir. İnsanların merakları, hayalleri ve buna ilişkin düşünceleri onların çözüme kavuşturulması gereken birer sorunu değildir. Tam tersine düşünce edimi merak, hayal gibi eylemlerle başlayan ve insanı insan yapan temel değerdir. Bireyin merak ve hayallerine yönelik düşünce üretmesi sonsuz bir edimdir. Bu hayaller her zaman somut ve elde edilebilir kavramlar üzerine inşa edilmezler. Dolayısıyla öğrencilerin somut olmayan bir hayalleri varsa ve bunu çözümlenmesi gereken bir sorun olarak getirirlerse ne yapılacaktır. Görülüyor ki dersin adının Teknoloji ve Tasarım olduğu unutulmuş öğrencilerin etkinliklerini teknolojik ürünler üzerine odaklamaları anlayışından uzaklaşılmıştır. Merak ve hayal etmenin ve buna ilişkin düşünce üretmenin sonu yoktur. Ancak Teknoloji ve Tasarım eylemlerinin kendi içerisinde sınırlılıkları vardır. Bu sınırlılıkları yadsıyarak öğrencileri gerçekleşmesi bazen mümkün olmayan hayallere sürüklemek, teknolojik dünyanın gerçekliğiyle bağdaşmayacağından hayal kırıklığı yaratacaktır. Örneğin; kurgu kuşağında verilen bilgisayar kablosuyla ısınan terlik ve diş fırçası örnekleri akıllara durgunluk verecek düzeydedir. Çünkü USB kanalından (veri aktarmaya yarar) aktarılabilecek enerji minimumdur ve bir ısıtıcıyı çalıştırması bilimsel olarak mümkün gözükmemektedir. Yine 30 derecede yemek artıklarını buharlaştıran diş fırçası tasarımı da bilimsel ilkelerle çelişmektedir. Çünkü sıvılar bile 100 derece buharlaşır. Bu düşünceyi geliştiren öğrenciler Fen ve Teknoloji dersinde aldığı bilgileri ya eksik öğrenmiş veya öğretmeni onun hatasını tartışarak düzeltemeyecek kadar yetersizdir. Sonuç olarak bu yaklaşım tasarımları geliştiren öğrencilerde bilimsel ilke ve yasaların yanlış yerleşmesine neden olmuştur. Bu yanlış örneklerin bir öğretim programında yer alması bilimsel olması gereken bir programın ne kadar ciddiyetle yazıldığını göstermektedir. Bu iki tasarımda hayal olarak iyi birer düşünce gibi gözükse de bilimsel gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Belki de programda amaç budur. Çünkü bilimsel ilkeleri reddeden, ampirik olmaktan uzak bir düşünce dogmatizme kapı açacaktır. Zaten amaç bilimsel düşünce yönteminin sınırları içerisinde tasarım yapan öğrenciler değil (ekler bölümünde verilen örneklere, kaynakçadaki kaynaklara, ilgili komisyonun bilgilendirme toplantısındaki ifadelerine göre) icat eden öğrenciler yetiştirmektir. Çünkü bilimsel ilkelerle bağdaşmayan hiçbir sorun çözme ve ürün oluşturma etkinliği tasarım olarak adlandırılamaz. İcat ise gerçekmiş gibi gösterme, ortaya gereği olmayan bir sorun atma olarak tanımlanmaktadır. Böylece geliştirilen bu programla öğrenciler bilimsel düşüncenin dışında tutularak gerçek olmayan ve gereği olmayan işlerle uğraştırılacaklardır. Bunun sonucu dogmatik kafaya sahip bireyler yetiştirmektir. Aslında kurgu aşamasında verilen bu çalışma örnekleri tüm dünyada ilköğretim düzeyinde düşünce eğitimi dersi içerisinde gerçekleştirilmektedir (bilimsel sınırlar içerisinde). İlköğretim okulu ders çizelgesinde zaten seçmeli olarak böyle bir ders yer almıştır. Böylece düzen kuşağında sanat eğitimi, kurgu kuşağında düşünce eğitimine yönelik etkinlikler temel alınmış ve dersin içeriği adı ve kuramsal yapısıyla paralel olmaktan çıkarılmıştır.

SONUÇ

1. Öğretim programının girişinde verilen özel ihtisas komisyonunda yer alan isimlerden Dr. Meral HAKVERDİ’nin çalışmaları Fen Bilgisi Öğretmenliğine yöneliktir. İlgili ismin Teknoloji ve Tasarım disiplinine yönelik literatürde bir çalışması yoktur. Diğer isimlerin TTKB’den alınan ve il bilgilendirme toplantısında ilgili komisyonundan edinilen bilgilere göre Meslek Lisesi öğretmenleri oldukları anlaşılmıştır. Komisyon çalışması içerisinde Teknoloji ve Tasarım alanında kitap, makale, bildiri, araştırma vb. akademik çalışmalarda bulunmuş akademisyenlerden, bu alanın öğretmenlerinden ve öğretmen yetiştiren fakülteden yararlanılmadığı anlaşılmaktadır. Dersin adı Teknoloji ve Tasarım olmasına rağmen, danışman akademisyen fen bilgisi öğretmenliği bölüm hocası, program yazarları ilköğretim ve teknoloji ve tasarım alanıyla ilgili akademik formasyonu olmayan meslek lisesi öğretmenleri, içerik sanat eğitimi, yazılanlar Nevide Gökaydın’ın kitabından kopya. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığı ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının öğretim programlarının geliştirilmesindeki ciddiyetini yeterince göstermektedir. İlköğretim düzeyinde okuyan milyonlarca öğrencinin geleceği bu kadar ucuz mudur? Bu manzaranın adına TTKB ihtisas komisyonu diyebilmektedir. Ne yazık ki komisyonda Teknoloji ve Tasarım alanına yönelik çalışma yapmış tek bir akademisyen dahi yoktur.

2. Öğretim programı geliştirilirken dünyadaki benimsenmiş standartlar ve akademik yayınlarda belirtilen bilimsel yaklaşımlardan yararlanılmamıştır. Bu nedenle öğretim programı Teknoloji ve Tasarım disiplininin doğasını yansıtmaktan ve teknolojik tasarım sürecini kapsamaktan uzaktır.

3. Programda yer alan etkinlik örnekleri sanat eğitimi içeriklidir ve 70’li yıllardaki elişleri çalışmalarını kapsamaktadır. Otuz yıl öncesinin elişi çalışmalarını Teknoloji ve Tasarım programı olarak sunmak bilimsel bir tutum değildir. Bu yaklaşım dünyanın bırakmış olduğu, Türkiye’nin ise 1983 yılında başarısız bulduğu için değiştirdiği elişleri çalışmalarına geri dönüştür.

4. Çala kalem hazırlandığı belli olan programın alan uzmanlarının, öğretmenlerin, akademisyenlerin görüşü, katkısı alınmadan adeta ilgili taraflardan kaçırılarak çıkartılmış olmasının amacını ve gerekçesini anlamak mümkün değildir. Bu biz yaptık oldu mantığı, Milli Eğitim Bakanlığının ne kadar demokratik ve bilimsel bir kurum olduğunu net şekilde ortaya sermektedir.

5. İlgili ihtisas (!) komisyonunun il bilgilendirme toplantılarında bu dersin Teknoloji Eğitimi (ki Teknoloji ve Tasarım alanı bu disiplin içerisinde yer alır) olmadığını, bu yüzden dünyadaki standartları taşımadığını ve bu alana ait kuramsal bilginin temel alınmadığını, dünyada hiçbir ilköğretim programında yer almayan farklı ve başka bir ders yarattıklarını, dolayısıyla var olan bilimsel literatüre göre düşünmemek gerektiğini söylemişledir. Öyle ise neden dersin adı Teknoloji ve Tasarımdır? Gerçi dersin adının değiştirilmesi bu karışık ve ne olduğu anlaşılmaktan uzak bilim dışı yaklaşımı ne kadar düzeltecektir? İlgili komisyonun bu söylemine rağmen programın girişinde Teknoloji ve Tasarım eğitimine duyulan ihtiyaç belirlenmekte ve teknolojinin tanımı yapılmaktadır. Komisyonca il bilgilendirme toplantılarında “dünyada eşi benzeri yok” diye tanımlanan, içeriği hazırlayanlar kadar ayrı ayrı telden çalın bu programa neden ihtiyaç duyulmuştur? Acaba tüm bu tutarsızlıkları ve bu programın karşılayacağı ihtiyaçları bir TTKB yöneticisinin mantıklı şekilde açıklayabilmesi mümkün müdür?

6. İl bilgilendirme toplantısında ilgili komisyon, Ankara ilinde pilot uygulama yapıldığını belirtmiştir. Ancak toplantıya katılan öğretmenlerin hiç biri bunu doğrulamamış, öğretmenlerin iletişim içerisinde olduğu mezunlar derneği de böyle bir uygulamadan haberli olmadıklarını belirtmişlerdir. İlgili komisyonda pilot uygulamadan bahsetmekle birlikte hangi okullarda uyguladınız sorusuna cevap verememiştir. Eğer böyle bir pilot uygulama gerçekleştirildiyse okul isimleri, öğretmelerin adı, yapılan pilot uygulamanın içeriği ve sonuçları TTKB’nin internet sitesinden yayınlanarak doğrulanmalıdır. Aksi taktirde ilgili komisyon aracılığıyla TTKB’nin inandırıcılığı ve güvenirliği zedelenecektir.

7. Program kaynakçası incelendiğinde Teknoloji ve Tasarım eğitimine yönelik bilimsel literatürden yararlanılmadığı görülecektir. Kullanılan web adresleri incelendiğinde patent enstitülerine ait adresler dikkat çekmektedir. İlgili komisyonun il bilgilendirme toplantılarında ki söylemleri de patent almak üzerinedir. Bu tasarım, teknoloji, tasarımcı kavramlarının icat, mucit, patent gibi kavramlarla karıştırıldığını göstermektedir. Ayrıca içerikte verilen tasarım örnekleri de bilimsel gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Program bilimsel ilkeleri reddeden, ampirik olmaktan uzak bir yaklaşımla dogmatizme kapı açmaktadır. Görülüyor ki amaç bilimsel düşünce yönteminin sınırları içerisinde tasarım yapan öğrenciler değil (ekler bölümünde verilen örneklere, kaynakçadaki kaynaklara, ilgili komisyonun bilgilendirme toplantısındaki ifadelerine göre) icat eden öğrenciler yetiştirmektir. Çünkü bilimsel ilkelerle bağdaşmayan hiçbir sorun çözme ve ürün oluşturma etkinliği tasarım olarak adlandırılamaz. Ayrıca program içeriğinde buna koşut olarak inovasyon kavramından bahsedilmiştir. Kısaca Türkçe yenileştirme denilebilecek bu kavram, teknoloji üretmeyi değil var olan teknolojileri birleştirerek yeni bir ürün veya var olan ürünleri yenileştirerek ticari fayda sağlamayı içermektedir. Bu yaklaşım öğrencileri yeni bir şey üretmek ve düşünmek yerine, var olandan fayda sağlamaya yöneltecektir. İlköğretimin ve Teknoloji ve Tasarım dersinin görevi bilimsellikten uzakta faydacı, dogmatik, hiçbir değere sahip olmayan bireyler yetiştirmek midir?


8. Bilimsel olmadığı ihtisas komisyonunda yer alan isimlerden ve içeriğinden anlaşılan bu programın ilgili akademisyenlerin, alan öğretmenlerinin ve uzmanların katılımıyla yeniden değerlendirilmesi, bilimsel bir tutumla alan uzmanlarınca yeniden hazırlanması, bu aşamada dünyada uygulanan standartların dikkate alınması, sanat eğitimi, düşünce eğitimi uygulamalarının çıkartılarak Teknoloji ve Tasarım eğitiminin süreç ve ilkelerine göre yeniden düzenlenmesi gereklidir. Bu yaklaşım Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın bilimsel saygınlığını koruması için önemlidir.

SONSÖZ

Biz İş Eğitimi öğretmenleri dersin teknoloji eğitimi anlayışıyla tek ders olmasına ve tek öğretmen tarafından yürütülmesine tarafız. Hali hazırda 1983 yılında kabul edilen 1991 yılında genişletilerek revize edilen ve bu güne kadar okutulmuş olan programın yanlış olduğunu yıllarca savunduk. Ancak görülüyor ki dersin adı ve uygulama esasları dışında içerik yine dünyadaki benzerlerine göre çok geri kalmış ve alanın uzmanları tarafından tasarımlanmamıştır. Bu programın bu haliyle uygulanmasının ne öğrenciye, ne öğretmene, ne de ülkeye bir faydası olacaktır. Sadece yıllarca bu derse karşı oluşmuş ön yargıların daha da pekişmesine sebebiyet verecektir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığının bu hatadan bir an önce dönerek bilimsel, çağdaş ve dünyayla paralel bir program anlayışını benimseyerek teknoloji ve tasarım dersini yeniden yapılandırmasını diliyoruz.

Saygılarımızla
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
ENDÜSTRİYEL SANATLAR EĞİTİMİ FAKÜLTESİ
ve
MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİ MEZUNLARI

teknoloji ve tasarım dersi hakkında soru ve cevaplar TTKB den

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ İÇİN MERAK ETTİĞİNİZ TÜM SORULARIN CEVABINI BURADA BULABİLRSİNİZ
hemen paylaş çöktüğü için soruları ve cevapları buradan yayınlıyorum...

1. Programın ortaya koyduğu temel yaklaşım nedir?
Programın amacı öğrencileri, “içinde yaşadığı toplumun yarınını daha yaşanabilir hale getirmeye çalışan, yaşadığı çevreyi geliştirmeye çalışan ve bu amaçla gözlem yapan, inceleyen, sorgulayan, sorunların farkına varan, çözümler üreten, yaratıcı ve hayal gücü gelişmiş, estetik kaygılar taşıyan, düşüncelerini kurgulayarak ifade edebilen, girişimci, değişim ve gelişime açık, sorumluluk bilinci gelişmiş, kendine güvenen” bireyler olarak topluma kazandırmaktır.

2. Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programını diğer derslerin öğretim programlarından ayıran hangi özellikleridir?

Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programında temel bir konu öğretimi yoktur. Öğretim belirlenen odak noktalarına yönelik etkinliklerle yapılacaktır. Yazılı sınav yapılmayacaktır. Konu sınırlaması yapılmayacak, bireysel etkinlikler öğrencilerin kendi istek ve merakları doğrultusunda yapılacaktır. Programda yaratıcı düşünceleri uyaran etkinliklere, bilim insanlarının biyografilerine, tasarım ve buluş hikâyelerine yer verilmiştir.

3. Programın yapısı nasıl?
Program ”Düzen”, “Kurgu” ve “Yapım” olmak üzere üç kuşaktan oluşmaktadır. Kuşaklar her yıl tekrarlanmaktadır. Kuşaklar içinde her yıla özgü odak noktaları belirlenmiştir. Bu odak noktalarında belirlenen kazanımlara yönelik grup ve bireysel etkinliklere yer verilmiştir. Her kuşak içinde sarmal bir yapı vardır.

4. Programda hangi sınırlılıklar var, öğrencileri nelerle sınırlayacağız?

Program öğrencilerin sınırsız düşünme becerilerinin geliştirilmesi felsefesinden yola çıktığından öğrenciler problemlere çözüm bulma yeteneklerinin geliştirilmesi noktasında sınırlanmayacaklardır.

İkinci kuşakta sınır olmayacak ancak ilk kuşakta çoğalabilen birimler, üçüncü kuşakta ise yapılabilirlik ve maliyet sınırlılıkları oluşturacak.

5. Teknoloji ve Tasarım dersi uygulamaya nasıl geçecek?

Teknoloji ve tasarım dersi 2006–2007 öğretim yılından itibaren tüm sınıflara uygulanacaktır. 7 ve 8. sınıflar, “ilgili etkinliğe taban teşkil eden ve aynı kuşağın 6. sınıfında yer alan temel etkinlikleri” öncelikle uygulayacaklardır.

6. Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı 6.sınıfta yer alan temel etkinlikler nelerdir?

6.Sınıf Düzen kuşağında; "İlk Adım", Kurgu kuşağında; "Düşünelim Çözelim", Yapım kuşağında; "Bulunan Eşyaları Sahiplerine Ulaştıralım" etkinlikleri bulunmaktadır.

7. Bu derse hangi öğretmenler girecek?

Talim ve Terbiye Kurulunun 14.07.2005 tarih ve 192 sayılı kararı gereği, 6,7 ve 8. sınıflar ders çizelgesinde yer alan Teknoloji ve Tasarım dersini, İş Eğitimi branşına atanmış olan öğretmenler yürütür. Ancak sayılı yönetmelikte yapılan değişiklikle atama branşı bu ders olan öğretmenlerin ve bu alana öğretmen yetiştiren okullara bu yıl kaydolan öğrencilerin hakları korunmakla birlikte dersin öğretmen kaynakları yeniden belirlenmiştir.

8. Yıllık öğretim planlaması nasıl olacak?

Teknoloji ve tasarım dersi yıllık planı zümre öğretmenleri tarafından öğrencilerin öğrenme düzeyleri ve çevresel faktörler dikkate alınarak yapılır. Kuşakların sıralaması değiştirilmez. Öğrencilerin tasarımlarını gerçekleştirmeleri için yeterli süre verilir. Kuşaklar için azami süreler öğretim yılı başında belirlenir. Düzen ve kurgu kuşağı etkinlikleri 1. dönem, yapım kuşağı etkinlikleri ise 2 dönemde gerçekleştirilir. Ayrıca kuşak içinde öğrencilerin bireysel etkinliklerini gerçekleştirmede kaydedecekleri aşamaların süreleri de planlanır. Öğrencilerin çalışmaları bu planlama doğrultusunda takip edilir.

9. Öğrenciler yıl içinde kaç tane bireysel etkinlik yapacaklardır?

Öğrenciler kuşaklarda yer alan her odak noktası için az bir bireysel etkinlik gerçekleştireceklerdir. Yeterli sürenin kaldığı durumlarda öğrenciler, daha fazla tasarım etkinliği yapmaları için teşvik edilir

10. Kuşak kavramı nedir? (Birbirini takip eden konuları mı gösteriyor?)

Hayır, birbirini takip eden konuları göstermiyor ayrı (fakat ilişkili) öğrenme alanlarını gösteriyor.

Kuşaklar birbiriyle ilişkili odak noktaları ile beceri, kavram ve değerlerin bir bütün olarak görülebildiği, öğrenmeyi organize eden yapıdır. Bu yapı örneğin; bir bütünü tamamlayan ve üç farklı renkten oluşan gökkuşağına benzetilebilir.

11. Düzen kuşağında neler öğretilecek?

Benzer malzemelerden yola çıkarak farklı düzenlerin ortaya çıkabileceğini görerek olaylara farklı bakış ve çözüm önerileri geliştirme, düşünmeyi öğrenme, olayları değerlendirme becerileri geliştirirken; mekân, yüzey, birim, tekrar, ritim, düzen, uyum, bütünlük, estetik, topluluk kavramlarını, gözlem, arama, sorgulama, deneme metotlarını öğrenirler.

12. Düzen kuşağında neden yalnız 6. sınıfın ilk etkinliği ayrıntılı verilmiş?

Kavram yanılgıları olmaması, kavram kargaşaları yaşanmaması amacıyla, görsel tasarımla ilgili temel ve konuya özel bilgiler gerektirdiğinden yalnızca bu etkinlik ayrıntılı olarak verilmiştir

13. Öğrencilere, birinci kuşağın etkinlikleri için malzeme seçiminde nelere dikkat etmeleri önerilecek?

Birinci kuşakta öğrenciler sağlık, güvenlik vb. problemlere yol açmayacak şekilde pipet, makara rulosu, çeşitli su kapları, çeşitli reklâm broşürleri vb. artık malzemeleri, tehlikeli olmayacak kesme ve yapıştırma araçlarını kullanmaları önerilecek.

14. Düzen kuşağında bir birim oluşturup, tekrarlamalarla bütüne ulaşmaları istenen öğrenciler tekrarlayan bir birim oluşturmazlarsa ne yapacaklar?

Neredeyse sınırsız sayıda olan tekrarlanabilir birimlerden birine ulaşıncaya kadar denemeye devam edecekler

15. Kurgu kuşağında neler öğretilecek?

Öğrenciler hayatlarında merak ve hayal ettikleri, değiştirmeyi, geliştirmeyi, kolaylaştırmayı düşündüklerini ifade ederler. Bunların çözümüne yönelik fikirleri ortaya çıkaran grup çalışması yaparlar. Ortaya çıkardıkları fikirleri kurgularlar. Düşündüklerini kâğıt üzerine aktararak başkaları ile paylaşırken eleştirilere açık olurlar. Anlaşılabilir çizim yapma becerileri gelişir. Düşüncelerin yasal koruma altına alınmasının, öneminin farkına varırlar.

16. Yapım kuşağında neler öğretilecek?

Öğrenciler yapım kuşağında, gözlem yaparak sorunları belirlemeyi, araştırmayı, planlamayı, sorunlara çözüm getirmeyi, bir ürünü tasarım sürecini uygulayarak yapmayı, geliştirmeyi, tanıtmayı, ürünün pazarlanabilirliğini artırmayı ( inovasyon) öğrenecekler

17. Yapım kuşağında proje hangi aşamalardan geçecek?

Yapım kuşağındaki projelerin gerçekleştirilmesinde tasarım süreci takip edilecek. Program, yapım kuşağı için, sorunların araştırılmasıyla başlayan bir süreç öneriyor. Bir sorun belirlenip incelendikten sonra çözüm önerileri yapılır ve biri seçilir. Bu aşamada çözümün tüm özellikleri listelenerek “taslak tasarım önerisinin özellikleri “ listelenir ve öğrenci tasarımı için araştırma yapmaya başlar. Araştırma sonucunda tasarımının yapısını belirleyen öğrenci uygulayacağı yöntemleri de belirler.

Daha sonra tasarımının taslak resmini çizip yapımı planlar ve tasarımını gerçekleştirir. Bundan sonra tasarımın “taslak tasarım önerisinin özellikleri “ne göre değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve gerekiyorsa inovasyon yapılması adımları gelir. Tüm aşamalar ise tasarım günlüğüne aktarılır.

18. Program içindeki ana başlıklar neleri anlatıyor?

Program: Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programını,
Sınıf: Dersin okutulacağı 6, 7 veya 8. sınıfı,
Kuşak: Birbiriyle ilişkili odak noktalarının, beceri, kavram ve değerlerin bir bütün olarak görülebildiği özgün yapıları,
Odak noktası: Bir kuşak içinde o etkinlikte özellikle vurgulanacak konuyu,
Kazanım: Etkinlikler sayesinde öğrencide görülmesi beklenen bilgi, beceri ve tutumları,
Etkinlik: Kuşak içinde bireysel veya grup olarak uygulanacak bir faaliyeti,
Açıklama: Etkinliğin uygulanmasında nelere dikkat edileceğini ifade eder.

19. “Odak noktası” kavramı nedir?

Aynı kuşağın farklı sınıflarda sınıf seviyelerine göre değişiklik ve aşamalılık gösteren ilgili kavram ve becerilerin bir arada verildiği anlamlı bütünlerdir

20. Odak noktalarının sınıf ve kuşaklara göre dağılımı nasıl?

6.sınıf düzen kuşağında "Düşünmeye İlk Adım", kurgu kuşağında "Düşünelim Çözelim", yapım kuşağında "Nasıl Üretelim"
7. sınıf düzen kuşağında "Birimden Bütüne", kurgu kuşağında "Düşüncelerimizdeki Değişim ve Gelişim", yapım kuşağında "Üretiyoruz"
8. sınıf düzen kuşağında "Bütünde Farklılık Oluşturalım", kurgu kuşağında "Düşüncelerimizi Koruyalım", yapım kuşağında "Üretelim Tanıtalım"

21. İki saatlik dersi birer saat olarak haftanın farklı günlerine bölebilir miyiz?

Hayır, haftada bir gün ardışık ikişer saat olarak işlenmesi gerekir

22. Hangi ders kitabı okutulacak?

Bu ders için ders kitabı hazırlanmayacaktır. Öğrencileri kopyacılık ve ezberciliğe teşvik etmemek için örnek projelerden ve hazır çizimlerden yararlanılması da tavsiye edilmemektedir. Bununla birlikte öğrencinin, araştırmak, bilgi edinmek, projenin yapım sürecinde destek almak amacıyla farklı kaynakları araştırıp incelemesi beklenmektedir.

Teknoloji ve tasarım dersi için herhangi bir ders kitabı, kaynak kitap vb. kullanılmayacaktır. Özelikle öğrencilerin tasarım etkinlikleri için önceden kurgulanmış örnek projelerin yer aldığı kaynak kitapların kullanılması ve öğrencilerin bu projeleri hiçbir sorgulama yapmadan gerçekleştirilmesi öğretim programının beklentilerini karşılamayacaktır. Öğrencilerin birikimi, araştırmaları ve hayal güçleri sonucu ortaya çıkan projeler uygulanacak. Uygulama sürecini ise grup etkinliklerinde öğrenecekler. Öğretmenlere öğretim programının uygulanmasında yardımcı olmak için kılavuz hazırlanacaktır.

23. Sınıflar gruplara ayrılacak mı?

Sınıflar, Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı’nın hedeflenen amaçlara ulaşması için bu derste gruplara ayrılır. Bu ders için öğrenci sayısı 25'ten fazla olan sınıflar sayıca 20 kişiyi geçmeyen eşit gruplara ayrılır. Her gruptan bir alan öğretmeni sorumlu olur ve yılsonuna kadar dönüşüm yapılmaz. Gruplarda eş zamanlı olarak aynı öğretim programı yürütülür. Her grup öğretimini bağımsız mekânlarda yürütür. İşlikler dönüşümlü olarak kullanılır. Kız ve erkek öğrenciler gruplara dengeli olarak dağıtılır. Gruplardaki öğrencilerin sayısal dağılımı, birbirine eşit veya denk olur.

24. Kuşaklar içinde yer alan etkinlikler nasıl ve nerede gerçekleştirilecek?

Her kuşağın bireysel etkinliklerine geçmeden önce, sınıf içi grup etkinlikleri, programın öngördüğü şekilde yapılacaktır.

Düzen kuşağındaki bireysel etkinlikler sınıf içinde yapılacaktır. Öğrencilerin tasarımlarını evde yapmasına izin verilmeyecektir. Kurgu kuşağındaki bireysel etkinliklerde yapılan çalışmalar sınıfça paylaşılacak ve ürünler teknoloji ve tasarım panosunda sergilenecektir.

Yapım kuşağında öğrencilere tasarım sürecindeki aşamaları gerçekleştirmede rehberlik yapılır. Tasarımlarını gerçekleştirmede işlikteki imkânlardan müşterek yararlanılır. Tasarımının yapımında öngördüğü özel işlemler için çevrenin imkânlarından faydalanabilir.

Öğrenciler bireysel etkinliklerinde yaşadıkları süreci tasarım günlüklerine kaydederler. Günlükler haftalık olarak takip edilir.

25. Tasarım günlüğü nedir?

Öğrencilerin etkinliklerini gerçekleştirmede yaşadıkları süreci yazdıkları, defter, dosya vb. içerikli eşyadır. Öğrenciler haftalık olarak yaptıkları çalışmaları, düşüncelerini, duygularını kısaca ifade ederler. Ayrıca ulaştıkları kaynaklardan elde ettikleri verileri buraya kaydedebilirler veya fotoğraflarını yansıtabilirler. Öğrenciler günlüklerini okul dışında da doldurabilirler. Tasarım günlüğü öğrencilerin etkinlik süreçlerinin değerlendirilmesinde ve gözlemlenmesinde önemli ipucu verir ayrıca tasarımının ortaya çıkmasındaki hikâyeyi yansıtır.

26. Öğrenciler, tasarımlarını gerçekleştirirken gerekli bilgilere nasıl ulaşacak?

İnternet, okul kütüphanesi, TÜBİTAK, Türk Patent, KOSGEB, ders kitapları, diğer derslerin öğretmenleri, ilgili meslek uzmanları ve velilerin yardımıyla ulaşacaklar.

Bu dersin öğretim programında öğretmenden beklentiler açıklanmıştır. Öğretmen bireysel etkinliklerde öğrencilere bilgilere ulaşmada rehberlik edecektir. Öğrenci ihtiyaç duyduğu bilgiyi öğretmenlerinin rehberliğinde kendisi inşa edecektir. Bu amaçla öğrenciler; internet, TÜBİTAK yayınları, TPE, KOSGEP, iş yeri gezileri, diğer zümre öğretmenleri, ilgili meslek uzmanları ve öğretmenlerinin vereceği bilgi kaynaklarından yararlanacaktır

27. Beyin fırtınası nedir, özellikleri nelerdir?

Katılımcıların bir konuyla ilgili her türlü düşüncelerini ifade etmesi ve bunların not alınmasıdır. Dikkat edilecek nokta fikirlerin katılımcılar tarafından serbestçe ifade edilmesi ve katılımcıların birbirlerini eleştirmemesi gerektiğidir

28. İnovasyon nedir?

Farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. Üretimi yapılan bir ürünü yenileştirip geliştirerek pazarlanabilir hale getirmektir.

29. Grup etkinlikleri ne amaçla yapılıyor?

Grup etkinlikleri her kuşağın başında grup çalışmasına alıştırma, uygulanacak kuşağın özelliklerini tanıtma ve daha sonra yapılacak bireysel etkinliklerde kolaylık sağlamak için yapılan etkinliklerdir.

30. Teknoloji şenliği ne zaman yapılacak?

Teknoloji şenliği yılsonunda zümre öğretmenlerince belirlenen bir tarihte yapılacak, öğrenciler seçtikleri birer ürünleriyle katılacaklar. Bu etkinliğe öğrencilerin, velilerin, okul yakın çevresinin ve okul yönetiminin katkıda bulunması sağlanmalıdır.

31. Kısa etkinlikler (Yaratıcılığı tetikleyen etkinlikler, bilim adamlarının biyografisi ve tasarım ve buluş hikayeleri) ne zaman uygulanacak?

Ders başlarında yaklaşık 10 dakika, “yaratıcı düşünceyi uyaran teknikler” , “bilim adamlarının biyografileri” ve “buluş ve tasarım hikâyeleri”ne ayrılarak öğrencilerin derse ısınmaları veya yeni düşüncelere ulaşmaları sağlanarak, bir noktada takılmaları engellenecek.

Program ekinde yer alan bu bilgiler dersin ve öğrencilerin durumu dikkate alınarak ders içinde istenilen bir zaman diliminde öğrencilerle paylaşılacaktır. Amaç öğrencilerin öz güvenlerini arttırmak, ben de yapabilirim duygusunu tetiklemektir. Ayrıca çözüme yönelik düşüncelerin gelmediği durumlarda bu kısa süreli etkinlikler yapılır. Bu bilgilerin öğrenimiyle ilgili öğrencilerin bir sorumluluğu yoktur.

32. Öğretmenin yapacağı işler nelerdir?

+ Değişik materyallere yönlendirir.
+ Bu materyallerin özelliklerini, kullanılış şekillerini, güvenlik kurallarını anlatır.
+ Etkinliklerin sürelerini zümre ile birlikte planlar.
+ Velilerle toplantı düzenler.
+ Velilere, dersi ve beklenen katkıları anlatan bir mektup yazar.
+ Teknoloji şenliğini koordine eder.
+ Her hafta tasarım günlüklerini inceler, işaretler.
+ Ürün dosyalarının hazırlanmasına rehberlik eder.
+ Yıllık plan hazırlar.

33. Öğretmenin göstermesi beklenen davranışlar nelerdir?

+ Olumlu, kıymet veren
+ Soruları dinleyen, soru sorma fırsatı veren
+ Öğrencilere bilgilendirici geri bildirimler sağlayan
+ Farklı çözümleri destekleyen
+ Öğrenme, tartışma, sergileme, ortamlarını hazırlayan, yönlendiren

34. Öğretmenin yapmaması gereken davranışlar nelerdir?

+ Öğrencileri kıyaslamaz.
+ Etkinlikleri kendi başlatmaz (öğrenciye başlatır).
+ Etkinlikleri yalnız birkaç öğrenciyle yürütmez.
+ Değerlendirmede tek bir araca bağlı kalmaz.
+ Atık, sağlıklı ve güvenli olmayan malzemeleri kullandırmaz.
+ Çalışmaları işlikle sınırlandırmaz.
+ Öğrencilerden her etkinlikte aynı başarıyı beklemez.
+ Olumsuz eleştiride bulunmaz.
+ Olumsuz eleştiri yapılmasına fırsat vermez

35. Velilerin göstermesi beklenen davranışlar?

+ Öğrencinin ortaya koyduğu düşüncelere olumlu yaklaşmalı.
+ Öğrenciyi kısıtlayıcı tutum ve ifadelerden kaçınmalı.
+ Öğrenciye gözlem/inceleme/araştırma/görüşme etkinliklerini gerçekleştirmede yardımcı olmalı.
+ Öğrenci yerine fikir üretmemeli, ürünü gerçekleştirme işini üstlenmemeli, iş okulda yapılmalı.
+ Teknoloji şenliği organizasyonuna ulaşım/ maddi destek/ düzenlemeye ve izlemeye katılma yoluyla destek olmalı.

36. Teknoloji ve tasarım dersinin değerlendirilmesi nasıl olacak?

Teknoloji ve Tasarım Dersi’nde öğrenci başarısını belirlemek üzere “öğrenci ürün dosyası ve gözlem formları” kullanılır. Her kuşak için hazırlanan öğrenci ürün dosyaları, “dereceli puanlama anahtarı” ile puana dönüştürülür. Öğrencinin ürün dosyalarından alacağı puanlar ile sınıf içi etkinliklerdeki performansını yansıtan puanlar “öğretmen not çizelgesi”ne işlenir.

Bu çizelge yardımı ile aritmetik ortalamaya dönüştürülen puan, nota çevrilerek öğrenci başarısı belirlenir. Öğrencinin sınıf içi etkinliklerdeki performansını puana dönüştürmek amacı ile “gözlem formları” kullanılabilir. Bir dönem için öğrencinin sınıf içi etkinliklerdeki performansını yansıtan en az bir puan verilir

37. Özürlü öğrenciler nasıl değerlendirilecek?

Değerlendirme hem süreç hem ürün tabanlı yapıldığından yapabildikleri çalışmalar ile değerlendirilecekler: Sözlü veya yazılı anlatımlar, çizimler, araştırmalar vb. değerlendirilirken öğrencilerin durumları dikkate alınacak

38. Yazılı sınav olacak mı?

Hayır, yazılı veya sözlü sınav yapılmayacak, yapılacak görüşmeler, gözlemler, sözlü sunumlar ve gözlenen performans (somut ürün) değerlendirme amacıyla kullanılacak

39. Öğrenci ürün dosyası nedir?

Öğrenciler her kuşak için bir dosya hazırlar. Öğrenci kuşak içinde birden fazla bireysel etkinlik gerçekleştirmişse değerlendirmek üzere en iyi etkinliğini kendisi belirler. Dosyanın içine bu etkinlik için düzenlediği tasarım günlüklerini, tasarımı için kullandığı ve günlüğüne kaydedemediği diğer kanıtlarını, öz değerlendirme formları ve ürünü koyar.

40. Değerlendirmede hangi araçlar kullanılacak, neler dikkate alınacak?

Değerlendirmede hem süreç hem de ürün değerlendirilecek bu amaçla kullanılacak araçlar ve kullanım yerleri şu şekildedir:

Gözlem: Alınan cevapların, katılımın, yerine getirilen görevlerin gözlenmesi olup, serbest değerlendirilebilir veya gözlem formu kullanılabilir.

Görüşme: Öğrenciyle yapılan görüşmeler olup geliştirme veya değerlendirme amacıyla kullanılabilir.

Sözlü sunum: Yapılan sunumlar, dereceli puanlama anahtarı, öz değerlendirme formu ve akran değerlendirme formu kullanılarak değerlendirilmelidir.

Gözlenebilen performans (somut bir ürün):Bu amaçla öğrencinin hazırladığı ürün dosyası değerlendirilir.

Ürün dosyası içeriği, öz değerlendirme formu, akran değerlendirme formu ve dereceli puanlama anahtarı kullanılarak değerlendirilebilir

41. Yapılan değerlendirmeler, yıl sonlarında nasıl nota çevrilecek?

İlk dönem notunu belirlerken; "Düzen kuşağı"na ait somut bir ürünün değerlendirmesi bir not olarak, "Kurgu kuşağı"na ait somut bir ürünün değerlendirmesi bir not olarak, "Gözlem, görüşme ve sözlü sunumlar"a ait değerlendirme bir veya daha fazla performans notu olarak kullanılacaktır.

İkinci dönem notunu belirlerken; "Yapım kuşağı"na ait somut bir ürünün değerlendirmesi bir not olarak, "Gözlem, görüşme ve sözlü sunumlar"a ait değerlendirme bir veya daha fazla performans notu olarak kullanılacaktır.

42. Yılsonu geçme notu nasıl belirlenecek?

Birinci ve ikinci dönem yukarıda belirtilen notlar yılsonu başarı notunu oluşturacaktır


kaynak: teknolojik.org

26 Nisan 2008 Cumartesi

Patent nedir?

Bir buluş için buluş sahibine devlet tarafından verilen bir patent, buluş
sahibinin izni olmadan başkalarının buluşu üretmesini, kullanmasını
veya satmasını belirli bir süre boyunca engelleme hakkı vermektedir.
Patentli bir buluş; tıpkı işle ilgili alınıp, satılabilen, kiralanıp, kiraya
verilebilen diğer mallar gibi buluş sahibinin mülkiyeti haline gelir.
Patentler alındıkları ülkeler için hak sahipliği doğurur.
Türkiye'de alınmış bir patent, sadece Türkiye içinde sahibine hak
sağlamaktadır ve patentli ürünleri başkalarının Türkiye'ye ithal etmesi
durumunda, hak sahibine ithali durdurma hakkı verir..
Birbuluşun patent verilerek korunabilmesi için gereken kriterler nelerdir?

• Yenilik,
Tekniğin bilinen durumunun aşılması,
Sanayiye uygulanabilirlik.
• Yenilik, başvuru yapılmadan önce başkaları tarafından yazılı, sözlü ya da uygulanarak açıklanmamış olmak anlamında mutlak yeniliktir
Tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri ise "konuda uzman bir kişinin kolayca
düşünüp uygulamaya koyamayacağı" nitelik anlamındadır.
Sanayiye uygulanabilirlik, buluşun tümüyle kuramsal olmak yerine pratiğe uygulanabilir özellik taşıması demektir. Bu üç kriteri taşıyan buluşlar patent ile korunurlar.

Buluş niteliğinde olmadıkları için patent
verilemeyecek konular:

a) Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları;
b) Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan,
usul ve kurallar;
c) Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar,
bilgisayar yazılımları;
d) Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili
teknik yönü bulunmayan usuller.
e) İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile
insan,hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri. e) bendindeki hüküm bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz.
Patentle korunamayacak buluşlar:

a) Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.
b) Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.
Patent isteme hakkı
Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür.
Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur.
Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir.
Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir.
Endüstriyel Tasarım Koruması Nedir? Bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra bileşik bir sistem veya bunu oluşturan parçaları, setler, takımlar, ambalajlar gibi nesneleri, birden çok nesnenin veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimleri, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri içine alan ürünlerin, insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin tamamının veya bir parçasının yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olmak şartıyla dış görünümlerinin koruma kapsamı altına alınmasıdır.

Neden Tasarım Tescili? Endüstriyel tasarımların tescillenmesi demek, ürününüze bir kimlik kazandırılması ve tasarımın sadece size ait olduğunun garanti altına alınması demektir.
Firmalar faaliyette bulundukları sektör içerisinde, rekabetin kötü etkilerinden korunmak için ve en önemlisi rekabetçe üstün olmak için görsel yenilikler üretmelidir. Bu yenilikleri taklitçilerden korumak, piyasadaki itibarlarının zedelenmesini engellemek ve firma itibarlarınının kullanılarak emeklerinin karşılığından başkalarının avantaj sağlamasını engellemek için ürünlerini tescil ile korumalıdırlar.
• Endüstriyel Tasarım Olarak Tescil Edilemeyecek Tasarımlar Nelerdir?

• 554 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de tasarım koruması dışında kalan tasarımla şöyle belirlenmiştir;
• Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlar ile kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı tasarımlar
• Teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiçbir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar
• Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmek veya bağlayabilmek için ancak belirli biçim ve boyutlarda üretilebilen tasarımlar
• koruma kapsamı dışındadır.
• Ayrıca Endüstriyel Tasarım koruması;
• Üretim yöntemi
• Ürünün kullanım amacı
• Teknik faydaları
• Fonksiyonel özellikleri..... gibi konuları kapsamamaktadır.

• Türkiye’de İncelemesiz ve İncelemeli Olmak Üzere İki Çeşit Patent Sistemi Vardır

• İncelemesiz sistemde: ülkemizde mali kaynakları kısıtlı olan buluş sahiplerine ucuz, süratli, ancak süresi nispeten kısıtlı, 7 yıllık bir koruma sağlanmaktadır.

• İncelemeli sistemde: işlemler daha uzun sürmekte, ancak incelemeli patent, başvurunun patentlenebilirlik kriterlerine sahip olup olmadığını gösteren bir inceleme raporuna dayanarak verildiği için daha sağlam ve daha uzun bir koruma elde edilmektedir ve 20 yıllık bir koruma sağlanmaktadır. İncelemesiz patent, gerekli şartlar yerine getirilmek ve incelenmek şartıyla incelemeli patente dönüştürülebilmektedir
• Bir Ülkede Tescil Edilen Endüstriyel Tasarımın Tüm Dünyada Geçerli midir?
• Bir ülkede tescil edilen Endüstriyel Tasarımın tüm dünyada geçerli olacağı düşüncesi tamamen yanlıştır. Türkiye'de başvurusu yapılan ve tescil edilen bir tasarım sadece Türkiye sınırları içinde koruma hakkından yararlanır. Bu nedenle, ayrıca koruması istenilen her ülkede, o ülkenin mevzuatına göre başvuruda bulunularak tescil ettirme imkanı vardır.
• Lahey anlaşmasına katılım sonucunda Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tescilinin WIPO aracılığıyla yapılması sonucunda birden fazla ülkede tek bir ücretle, tek bir büro vasıtasıyla koruma sağlanabilecektir.
• Patent ve Faydalı Model belgesi koruma süreleri kaç yıldır?
• 1- İncelemeli patent 20 yıl,
• 2- İncelemesiz patent 7 yıl,
• 3- Faydalı model belgesi 10 yıl,
• Koruma süresi sona eren Patent ve Faydalı Modeller halka mal olur.


Kaynak:
www.Teknolojik.org

5 Nisan 2008 Cumartesi

Teknoloji ve Tasarım Nedir?

TEKNOLOJİ VE TASARIM

Günümüzde teknoloji; temel ve uygulamalı bilimlerin verilerinin yaratıcı süreçler içerisinde üretime dönüştürülmesini, kullanımını ve toplumsal etkilerinin çözümlenmesini kapsayan bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Bu yaklaşım, teknolojinin toplumsal her türlü etkinliğin içinde bir süreç olarak yer aldığı gerçeğini vurgular. Teknoloji, insan hayatının kalitesini artırmak amacıyla yaratıcılık ve zekânın; bilim, sanat, mühendislik, ekonomi ve sosyal çalışmayla oluşturulan bir bireşimidir. Herhangi bir şeyi daha iyi, daha hızlı, daha kolay, daha ekonomik ve daha verimli yapma girişimidir.

Tasarım, zihinde canlandırılan biçimdir. Bu tanımlamada zihinsel süreçlerin kullanımı ön plana çıkmaktadır. Farklılıkları bulma, hayal kurma, sorgulama, yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, akıl yürütme gibi üst düzey zihinsel süreçlerin tasarım yapmada önemli bir yeri vardır.
Teknoloji ve tasarım ürün geliştirme sürecine yönelik olduğundan ve insan hayatını doğrudan etkilediğinden birlikte ele alınmalıdır. Teknoloji ve tasarım birbirini doğrudan etkileyen kavramlardır. İkisi arasındaki ilişki özne ile nesne arasındaki ilişki gibidir. Bu ilişkide öncelikli zihinsel süreç olarak yaratıcılık, karşımıza çıkmaktadır.

Teknoloji ve tasarım ilişkisinin geliştirilmesi bireyin yaratıcılık düzeyinin geliştirilmesi ile mümkün olabilir. Yaratıcılığın geliştirilebilmesi dış uyarılara açık ve alıcı olmakla birlikte duygu, istek, hayal gücü ve iç tepkilerinin de bilincinde olmasını gerektirmektedir (Çellek T. 2003).
Teknoloji ve Tasarım dersinin verileceği yaş grubunun en önemli özelliği, gruba ait olma ve grup üyeleri içinde etkili olma isteğidir. Bu durum yaratıcılığı engelleyen bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak uygun şekilde motivasyonun sağlanması, grup dinamiğinin, hayal gücünün ve iş birliğinin geliştirilmesi ve bunu sağlayacak öğretim süreçlerinin kullanılması bu durumu olumlu hâle dönüştürür.

TEKNOLOJİ NEDİR?

TÜRK DİL KURUMUNA GÖRE:
Bir endüstri dalıyla ilgili yapım yöntemlerinin, yollarının ve araçlarının inclenmesinden oluşan bilgi dalı.
1.Teknoloji, insanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplindir (Simon, 1983, s.173).
2. Teknoloji somut ve deneysel anlamda temel olarak teknik yönden yeterli küçük bir grubun örgütlü bir hiyerarşi yardımıyla bütünün geri kalanı (insanlar, olaylar, makineler vb.) üzerinde denetimi sağlamasıdır (McDermott, 1981, s.142).
3. Öğretim teknolojileri tarihi konusunda önemli bir isim olan Paul Saetller teknolojiyi şöyle tanımlamaktadır: "Teknoloji (Latince texere fiilinden türetilmiştir; örmek, oluşturmak (construct) anlamına gelir) birçoklarının düşündüğü gibi makine kullanmak değildir. Teknoloji, bilimin uygulamalı bir sanat dalı haline dönüşmesidir. Uygulamalı sanat terimi Fransız sosyolog Jackques Ellul tarafından kullanılmış ve kısaca technique olarak isimlendirilmiştir. O, teknolojiyi bir technique uyarınca yapılmış bir makine olarak görmüş ve bu technique’nin ancak küçük bir bölümünün makine tarafından ifade edilebildiğinden bahsetmiştir. Belirli bir teknik sayesinde sadece makinenin değil, bu makineye ait öğretimsel uygulamalarında gerçekleştirilebileceğinden söz etmiştir. Sonuç olarak davranış bilimi ile öğretim teknolojileri arasındaki ilişki, doğal bilimlerle mühendislik teknolojisi arasındaki ya da biyoloji ile sağlık teknolojisi arasındaki ilişkiyle benzer hatta aynıdır" (Saettler, 1968, ss. 5-6).
4. Ünlü bir eğitim teknoloğu olan James Finn teknolojiyi tanımlarken şöyle demektedir: "Makine kullanımının yanı sıra teknoloji, sistemler, işlemler, yönetim ve kontrol mekanizmalarıyla hem insandan hem de eşyadan kaynaklanan sorunlara, bu sorunların zorluk derecesine, teknik çözüm olasılıklarına, ve ekonomik değerlerine uygun çözüm üretebilmek için bir bakış açısıdır" (Finn, 1960, s.10).
5. Bilim ve teknolojinin farklılığını belirtmek için ilk nükleer denizaltıyı yapan ve serbest bir eğitim eleştirmeni olan Amiral Hyman Rickover şöyle söylüyor: "Bilim ve teknoloji birbirine karıştırılmamalıdır. Bilim doğadaki görüngülerin (fenomenlerin) gözlenerek, zaten var olan doğru ve gerçeklerin ortaya çıkarılması ve bu gözlemler sonucunda elde edilen verilerin düzenlenerek gerçeklerin ve bunlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulduğu teorilerin oluşturulmasıdır. Teknoloji asla bilim için bir otorite olamaz. Teknoloji insan aklını ve vücudunu güçlendirmek, üstün kılmak için geliştirilecek aletler, teknikler, ve yöntemler üzerinde durur. Bilimsel yöntem insan faktörünün tamamen dışlanmasını gerektirir, şöyle ki; gerçeği arayan kimse, kendinin ya da diğer insanların hoşlanacağı veya sevmeyeceği şeylerle, popülist değerlerle ve herhangi bir çıkar uğruna çalışmaz. Diğer yandan teknoloji fikir (bilim) değil de hareket olduğundan, eğer insani değerler göz ardı edilirse tamamıyla tehlikeli bir sonuca da yol açabilir.
Kaynak: http://www.bote.odtu.edu.tr/



TASARIM NEDİR?
Kelime kök olarak ; “Tasar” kelimesinden türer açılımı düşünmek planlamak anlamında. ‘tasarlamak’ , ‘tasarım’ ; fikri şekil olarak ortaya sunma anlamında - dış kaynaklarda geçen tanımı ise - Design sözcüğü Latince kökenli 'designare'den türemiştir; anlamı 'bir şeye işaret etmektir'. Etimolojik anlamda, uzakta olan bir şey işaret edilebilir; piktoral anlamda 'de-sign' birden fazla şeyin olduğu ortamda, yalnızca tek bir şeyi işaret edebilir. Ruhani anlamda ise 'aklın gözü' betimlemesiyle; sözcüğün yoğun bir arınmadan geçtiği hissedilir. Tasarlamak sözcüğü ile de; işaretlemek, iz bırakmak, not etmek, altını çizmek, damga vurmak, özgün olmak, biricik ve tek olmak, belirginleştirmek, ayrıştırmak eylemleri vurgulanıyor. Tasarımdaki düşünce ? Tasarımı kullanım ihtiyaçlarına göre bir şeyin Kullanılabilirliğin artması için yapılan şekillendirme öngörüsü sunumudur - endüstriyel tasarım ve - kişiye özel tasarım olarak, 2 ana kategoriye ayrılır. Kişiye özel tasarım özel ihtiyaçlara göre tasarım dır Tasarımın Fiziksel işlevselliğin yanı sıra Ürün kullanıcısının özel ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterir Özel tasarımlar özellikle kullanıcısının sosyolojik ve psikolojik isteklerine göre değişkenlik arz eder . özel tasarımda ana fikir O ürünün o kişiye özel olması ve başkalarına göre uygunluk arz etmemesi bu alışıla gelmişin dışında farklı ama kullanıcısı için Gayet doğal kabul görmesi gibidir.